Meksika son dönemde Ermenistan için büyük bir endişe odağı haline gelmiştir. Ermenistan Dışişleri Bakanı 23 Ekim’de telaşla Meksika’ya gitmiş, Ermenistan ilk kez Meksika nezdine büyükelçi atamış ve bir büyükelçilik açma kararı almıştır. Ermenistan’ın bu girişimleri yüzleşmek zorunda kaldığı ikilem ve kendi iddialarına gene kendi mantığıyla verilen tepki karşısındaki çaresizliğinden kaynaklanmaktadır. Meksika Senatosu Aralık 2011’de aldığı bir kararla, Şubat 1992’de Ermeni kuvvetleri tarafından Hocalı’da gerçekleştirilen insanlık dışı eylemleri soykırım olarak tanımış ve Ermenistan’ı kınamıştır. Kendi tarihi tarifsiz acılarla dolu olan Meksika’nın Hocalı ile empati kurmasının şaşırtıcı bir yönü yoktur ve gösterdiği duyarlık takdire şayandır. Diğer taraftan, Meksiko şehir merkezinde, cumhurbaşkanlığı sarayına yürüyüş mesafesinde dört parsellik bir yeşil alan geliştirilmek üzere belediye tarafından kordiplomatiğin bilgisine getirilmiştir. Bu parsellerden birisine talip olan Azerbaycan 2012 ilkbaharında içinde suları taşan bir havuz ve elleri gökyüzüne uzanmış yakaran bir kadın heykeli bulunan parkın resmi açılışını yapmıştır. Heykelin tanıtım plaketinde “Hocalı soykırımı kurbanları anısına” denmektedir. Bunun yanı sıra kentin en görkemli caddesine de ayrıca Haydar Aliyev’in bir heykeli dikilmiştir. (Yeşil alan parsellerinden birisi de ülkemize vadedilmiştir. Kardeş şehir İstanbul belediyesinin bir proje hazırlaması söz konusudur.) Şimdilik ana hedef Aliyev heykeli olarak kamuoyuna yansıtılsa da, Ermenilerin kabul edemedikleri, Hocalı’da soykırım yapıldığı senato kararı ve soykırım heykelidir. Nitekim Meksika temaslarında Ermenistan Dışişleri Bakanı 1992-1994 olaylarının tartışmalı olduğunu, senatonun kararının uluslararası normları ihlal ettiğini ve ikili ilişkilere zarar verdiğini vurgulamıştır. Ermeni basını da 1915 ı ile 1992 olaylarının aynı kefeye konamayacağını, Hocalı’da bir soykırımdan söz edilemeyeceğini iddia etmiştir. Soykırım kavramını hukuk ve uluslararası mahkeme kararı esasından tanımlayan ülkemiz bakımından Hocalı’da insanlık dışı bir suç işlenmiş, bir katliam cereyan etmiştir. Ancak soykırım kavramını esnek, siyasi, keyfi tanımlayanlar bakımından, Hocalı bir turnusol sınavı oluşturmaktadır. Parlamentolarında soykırım kararı alan, meydanlarına ermeni heykelleri dikilmesine izin veren ülkelerin bundan böyle Hocalı için nasıl bir tavır takınacaklarının bundan böyle Türkiye tarafından da izlenmesi ve kaydedilmesi yerinde olacaktır. Ermenistan’ın tek yanlı iddialarının hedef kendisi olunca nasıl çarpıtılabildiğini ve mesnetsiz olduğunu dünya kamuoyuna gösterebilme olanağını da sağladığı için Azerbaycan’ın Meksika Büyükelçiliğini kutlamak gerekir.