
Hukuki bir tanım olan “soykırım” suçunun anlamı ve kullanımı 1948 yılında hukuk literatürüne girdiğinden bu yana suiistimal edilmeye devam edilmiş, günümüzde siyasi amaçlarla sarf edilmesi ise büsbütün yaygınlaşmıştır. Bugün dünyanın gözleri önünde yaşanan bir insanlık vahşetinin Güney Afrika tarafından Uluslararası Adalet Divanı’na (UAD) taşınması ise siyasi kutuplaşma atmosferinde başka bir tartışma konusunun fitilini ateşlemiştir. Bu tartışmada en fazla dikkat çeken durum ise hangi ülkelerin hangi tarafta durduğudur.
Başta tarafsız olduğu bilinen Fransa, 19 Ocak 2024 tarihinde kararında bir güncelleme yapmış ve Güney Afrika’nın Gazze’deki İsrail-Hamas savaşı nedeniyle Yahudi devletine karşı açtığı UAD davasını desteklemediğini Dışişleri Bakanı aracılığıyla ifade ederek[1] İsrail tarafında yer aldığını resmiyete kavuşturmuştur[2].
Fransa Dışişleri Bakanı Stéphane Sejourne, “İsrail devletini suçlamanın ahlaki bir eşiği aşmak olduğunu” söylemiş, Polonya parlamentosunda yaptığı konuşmada soykırım kavramının siyasi amaçlar için kullanılamayacağını da sözlerine eklemiştir[3]. Oysa tarihe baktığımızda “soykırım” ifadesini siyasi amaçları için en fazla kullanan ülkenin Fransa olduğunu görebiliyoruz. Bu ikili tavrından rahatsızlık duymayan Fransa’nın işlediği insanlığa karşı suçlar ise hala hafızalardadır. Hatırlanacağı üzere, “Boyer yasası” olarak bilinen, Marsilya milletvekili Valérie Boyer tarafından teklif edilmiş, “Ermeni Soykırımını İnkâr Etmeyi Cezalandırma Yasası (Fr. Loi pénalisant la contestation du génocide arménien)” 7 Aralık 2011 tarihinde Fransız parlamentosunun alt kanadı olan Ulusal Mecliste kabul edilmişti[4]. Bahsi geçen yasa, parlamentonun üst kanadını oluşturan Senatoya gelmiş, Senatonun Adalet Komisyonu yasa teklifini “ifade özgürlüğü” ilkesine aykırı bularak teklifin gündeme alınmasına karşı çıkmıştı. Ancak Senato Genel Kurulu Adalet Komisyonu’nun görüşünü dikkate almayarak 23 Ocak 2012 tarihli oturumunda 86 olumsuz oya karşı 127 oyla “Boyer Yasası”nı kabul etmişti[5]. Yasaya göre cezalandırılması öngörülen eylem, Nürnberg Mahkemesinin “soykırım” olarak belirlediği suçu inkâr etmektir. Ancak bu önermedeki eksiklik çarpıcı derecede dikkat çekicidir. Fransız mahkemelerinde bir şahsın bu şekilde yargılanabilmesi için suçun bir uluslararası mahkeme tarafından “suç” olarak nitelenmiş olması gerekmektedir[6]. Ermeni iddiaları için böyle bir karar bulunmamaktadır. Son kertede, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin (AİHM) Perinçek kararı, 1915 olaylarının Holokost’a benzemediğini vurgulamış, soykırım iddialarına karşı güçlü bir dayanak oluşturmuştur. Ayrıca, Fransız Anayasa Konseyinin “inkârcıların cezalandırılmasını” öngören kanunu iptal etmesi de soykırım savını, özellikle Holokost’la karşılaştırıldığında Fransa açısından dezavantajlı bir durum yaratmıştır[7]. Görüldüğü üzere “soykırım” kavramı Fransa’nın siyasi olarak çıkarları doğrultusunda kullandığı siyasi bir kavram olarak çok yakın tarihte yaşananlar ışığında gözlerimizin önünde duruyor.
Güncel bir gelişme olarak, Fransa’nın yeni Avrupa ve Dışişleri Bakanı Stéphane Sejourne, Fransa’da akredite olan diplomatlara hitaben yaptığı konuşmada, Güney Kafkasya’da Ermenistan’ı desteklemeye devam edeceğini söylemiştir. Fransa burada da söyleminden geri adım atmamıştır.
Konuşmasında ayrıca, Ermenistan ve Azerbaycan’ın en sonunda barış için adil ve uzun ömürlü olacak, uluslararası hukuka ve her iki ülkenin toprak bütünlüğüne saygıya dayalı bir barışa imza atmalarını gerektiğini belirtmiştir. Bölge halklarının onurlu bir şekilde yaşayabilmesi, tarihlerine, hafızalarına ve kültürlerine saygı göstermeleri gerektiğinin altını çizmiştir[8].
Fransa’nın yakın geçmişteki geri adımları göz önünde bulundurulursa, Fransa’nın yeni Dışişleri Bakanı’nın “soykırım”ın siyasete malzeme edilmemesi gerektiğine ilişkin sözleri, Fransa’nın Türkiye ile ilgili soykırım iddialarını yeniden gözden geçirmesi için olanak yaratmaktadır. Çok da uzak olmayan geçmişe bakıldığında, Bakan Sejourne’nin bu ifadesinin ne derece güvenilir ya da inandırıcı olduğuna şüphe ile yaklaşılması kaçınılmazdır.
*Fotoğraf: https://www.timesofisrael.com/french-fm-accusing-israel-of-genocide-crosses-moral-threshold-is-exploitative/.
[1] “French FM: Accusing Israel of genocide ‘crosses moral threshold,’ is exploitative,” timesofisrael.com, Times of Israel, 19 Ocak 2024, https://www.timesofisrael.com/french-fm-accusing-israel-of-genocide-crosses-moral-threshold-is-exploitative/.
[2] Alonso Gurmendi (@Alonso_GD), “This is how state reactions look like at 19:00 GMT on the 19th of January. I've added Finland Luxembourg and Belgium. I also moved Australia back to neutral. For details as to why, see the main methodology thread. I will post a link below,” Twitter, 19 Ocak 2024, ÖS 10:25, https://x.com/Alonso_GD/status/1748426471092219989?s=20.
[3] “French FM: Accusing Israel of genocide ‘crosses moral threshold,’ is exploitative.”
[4] Yaşar Yakış, “Frnasa’nın Soykırım Çelişkisi,” Ermeni Araştırmaları, 2011, Sayı 40, s. 66, https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/639684.
[5] Yakış, s. 66.
[6] Yakış, s. 70.
[7] Ömer Engin Lütem, “Olaylar ve Yorumlar,” Ermeni Araştırmaları, 1017, Sayı 56, s. 19, https://avim.org.tr/tr/Dergi/Ermeni-Arastirmalari/56/pdf.
[8] “France’s Newly Appointed FM Vows Continued Support To Armenia,” armradio.am, 22 Ocak 2024, https://en.armradio.am/2024/01/22/frances-newly-appointed-fm-vows-continued-support-to-armenia/.
© 2009-2025 Avrasya İncelemeleri Merkezi (AVİM) Tüm Hakları Saklıdır
Henüz Yorum Yapılmamış.
-
JOSEP BORRELL’İN ANKARA ZİYARETİ VE SONRASI
Hazel ÇAĞAN ELBİR 16.07.2020 -
ERMENİSTAN’DAKİ PARLAMENTO SEÇİMLERİ VE AB’NİN GÖZ YUMDUĞU USULSÜZLÜKLER
Hazel ÇAĞAN ELBİR 14.04.2017 -
SASSOUNİAN’IN TAHLİYESİ TALEBİ TEKRAR GÜNDEMDE
Hazel ÇAĞAN ELBİR 29.05.2018 -
ERMENİSTAN HÜKÜMETİ VE DİASPORA SAYILARLA OYNAMAYI SEVİYOR
Hazel ÇAĞAN ELBİR 21.09.2017 -
BİLİMSELLİKTEN UZAK BİR ENSTİTÜNÜN GÖZ YAŞARTAN HASSASİYETİ
Hazel ÇAĞAN ELBİR 16.01.2024
-
FELAKET BEKLENTİSİ
Ömer Engin LÜTEM 12.08.2012 -
15. KURULUŞ YILDÖNÜMÜNE GİDEN YOLDA AVİM
Teoman Ertuğrul TULUN 30.01.2023 -
“KÜRESEL MÜCADELEDE ERMENİ SOYKIRIMI İDDİALARI” KONULU PANEL GERÇEKLEŞTİRİLDİ
AVİM 08.11.2013 -
PAPA FRUNSUVA, PATRİK KİRİLL’İN SÖZLERİNE KULAK ASMALIDIR
Mehmet Oğuzhan TULUN 13.01.2016 -
ORTA ASYA TÜRK CUMHURİYETLERİ DÜNYAYA AÇILMALIDIR
Ceyda ACİCBE 03.10.2019
-
25.01.2016
THE ARMENIAN QUESTION - BASIC KNOWLEDGE AND DOCUMENTATION -
12.06.2024
THE TRUTH WILL OUT -
27.03.2023
RADİKAL ERMENİ UNSURLARCA GERÇEKLEŞTİRİLEN MEZALİMLER VE VANDALİZM -
17.03.2023
PATRIOTISM PERVERTED -
23.02.2023
MEN ARE LIKE THAT -
03.02.2023
BAKÜ-TİFLİS-CEYHAN BORU HATTININ YAŞANAN TARİHİ -
16.12.2022
INTERNATIONAL SCHOLARS ON THE EVENTS OF 1915 -
07.12.2022
FAKE PHOTOS AND THE ARMENIAN PROPAGANDA -
07.12.2022
ERMENİ PROPAGANDASI VE SAHTE RESİMLER -
01.01.2022
A Letter From Japan - Strategically Mum: The Silence of the Armenians -
01.01.2022
Japonya'dan Bir Mektup - Stratejik Suskunluk: Ermenilerin Sessizliği -
03.06.2020
Anastas Mikoyan: Confessions of an Armenian Bolshevik -
08.04.2020
Sovyet Sonrası Ukrayna’da Devlet, Toplum ve Siyaset - Değişen Dinamikler, Dönüşen Kimlikler -
12.06.2018
Ermeni Sorunuyla İlgili İngiliz Belgeleri (1912-1923) - British Documents on Armenian Question (1912-1923) -
02.12.2016
Turkish-Russian Academics: A Historical Study on the Caucasus -
01.07.2016
Gürcistan'daki Müslüman Topluluklar: Azınlık Hakları, Kimlik, Siyaset -
10.03.2016
Armenian Diaspora: Diaspora, State and the Imagination of the Republic of Armenia -
24.01.2016
ERMENİ SORUNU - TEMEL BİLGİ VE BELGELER (2. BASKI)
-
AVİM Konferans Salonu 24.10.2025
“BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI SONRASI TÜRK-ERMENİ İLİŞKİLERİ” BAŞLIKLI KONFERANS
